halamlara gitmeyeli oldukça uzun zaman olmuştu.en son gittiğimde fazla bir değişiklik yoktu.sadece vitrini değiştirmişlerdi ve bu benim hiç mi hiç umrumda olmamıştı.çocukluğumun neredeyse yarısının geçtiği bu evde benim tek umursadığım şey panjurlar ve zilin sesiydi.evin önüne geldiğimizde panjurların olmadığını görünce elinden oyuncağı alınmış çocuğa döndüm adeta.elinden panjuru alınmış çocuk da olabilir bu.ya da evinden panjuru alınmış çocuk.
yanlış eve geldik anneğğğ dedim gayet lakaytça.
önüne bak yürü dedi daha da lakaytça.
sıra zile basmaya geldiğinde annemin zile uzanan eline bir anda müdahale ederek bunu benim yapmam gerek,bununla yüzleşmeliyim dedim.1-2 saniye bekledikten sonra zangır zangır titreyen elim niyahet zile ulaşmıştı.zille olan ilişkisinin tavan yaptığı o anda ise ortaya çıkan sesle orgazma ulaştı.evet evet,zil aynıydı,değişmemişti.zaten bir insan zilini niye değiştirir ki durup dururken.ya en başta hiç sevmediğinden değiştirirsin zilinin sesini yada bozulur,takılır falan öyle değiştirirsin.çok nadirdir lan bu zilden sıkıldım ben dur değiştireyim bunca işin arasında diyen adam.e adam telefon mu ki bu zırt pırt melodisini değiştiriyorsun.zaten gün boyu kaç kere duyuyorsun ki.peki sevdiği şarkıyı falan zil sesi olarak kullanan adama ne demeli.sevdiğim bir şarkı zilim olsa kapıyı hiç açmam ki.çalar çalar evde yok zanneder gider derim.
ama benim kapı zilim halamlarınkiyle aynı olacak.birgün gelirsen bana uzun uzun çal zili.
tekrar çal sam
NAKARAT
"çalar çalar evde yok zanneder gider"
gelirken bir big mag alırsan o zaman işler değişir.hem sevaptır.