Tarantino film afişlerini andıran tişörtümü deli gibi seviyorum.
yazın gelmesine en çok bu tişörtü giyebileceğim için seviniyorum desem yalan olmaz.geçen yaz nasıl da gururla giydim bilemezsiniz.
kalptişört.
şört.
geçen sene oda arkadaşım ki hiç sevmedi bu tişörtü ben uyurken yırtmaya yeltenmişti;içim nasıl cız etti anlatamam.şaka lan.öyle bir şey olmadı.ama hiç sevmedi.çok salaşmışmış.aynı zamanda salakmışmış.olsun ben çok seviyorum.deli gibi seviyorum.bugün üzerimde diye söylemiyorum,bilen bilir her zaman bunu söylerim.
kalın yazılı kelimeleri ayrı ayrı da çok severim.




mübalağa kız ismi gibi.
kurs hocamız yeni nesil popçuları andıran genç bir çocukcağız olduğundan ciddiye alınmama sorunuyla karşı karşıya.dersin herhangi bir anında şarkı söylemeye başlayıp dans edecek hissiyati uyandırmasa şeker gibi insan.bir 10 dklık aramızda böylelikle biter.
halamlara gitmeyeli oldukça uzun zaman olmuştu.en son gittiğimde fazla bir değişiklik yoktu.sadece vitrini değiştirmişlerdi ve bu benim hiç mi hiç umrumda olmamıştı.çocukluğumun neredeyse yarısının geçtiği bu evde benim tek umursadığım şey panjurlar ve zilin sesiydi.evin önüne geldiğimizde panjurların olmadığını görünce elinden oyuncağı alınmış çocuğa döndüm adeta.elinden panjuru alınmış çocuk da olabilir bu.ya da evinden panjuru alınmış çocuk.
yanlış eve geldik anneğğğ dedim gayet lakaytça.
önüne bak yürü dedi daha da lakaytça.
sıra zile basmaya geldiğinde annemin zile uzanan eline bir anda müdahale ederek bunu benim yapmam gerek,bununla yüzleşmeliyim dedim.1-2 saniye bekledikten sonra zangır zangır titreyen elim niyahet zile ulaşmıştı.zille olan ilişkisinin tavan yaptığı o anda ise ortaya çıkan sesle orgazma ulaştı.evet evet,zil aynıydı,değişmemişti.zaten bir insan zilini niye değiştirir ki durup dururken.ya en başta hiç sevmediğinden değiştirirsin zilinin sesini yada bozulur,takılır falan öyle değiştirirsin.çok nadirdir lan bu zilden sıkıldım ben dur değiştireyim bunca işin arasında diyen adam.e adam telefon mu ki bu zırt pırt melodisini değiştiriyorsun.zaten gün boyu kaç kere duyuyorsun ki.peki sevdiği şarkıyı falan zil sesi olarak kullanan adama ne demeli.sevdiğim bir şarkı zilim olsa kapıyı hiç açmam ki.çalar çalar evde yok zanneder gider derim.
ama benim kapı zilim halamlarınkiyle aynı olacak.birgün gelirsen bana uzun uzun çal zili.
tekrar çal sam
NAKARAT
"çalar çalar evde yok zanneder gider"
gelirken bir big mag alırsan o zaman işler değişir.hem sevaptır.
az katlı bir apartmanın terası andıran en üst katındaki manken,aşağıdan bakıldığında adeta intihara meyilli bir insan.hırsızları uzak tutuş dövüş sanatları ustası galiba.görmeden inanmam diyenler doğru haydar yücebaş sokağa.ha gelirken bir big mag getirirseniz harikulade olur.sevaptır hem.
fleet foxes-in the hot,hot rays dinlemek iyidir.kendini iyi hissettirir hele ki çişin varsa ve sen buna rağmen aptal aptal zıplıyorsan etrafta...

fotoğrafa bakınca daha daha iyi hissettirir.musaf çarpsın.

.................................................................................................
teyzemle ritüel kadıköy-acıbadem yürüyüşlerimizden birinde levent kazak tan bahsederken birden teyzemin oha popomuz,bacaklarımız falan taş gibi oldu demesi ve bunun üzerine uzun uzadıya konuşmaya başlamamız levent kazak ın gücüne gitmesin.